18 Mart 2009 Çarşamba
Nihayet
Bu arada 5-6 saniye ayakta duruyor artık.. Emekleme koınusunda da hızına yetişilmiyor. Kaşla göz arasında evin heryerini dağıtıyor..
Benimse tek istediğim hala birazcık uyku...
4 Mart 2009 Çarşamba
Çıkamayan üst dişler!!
16 Şubat 2009 Pazartesi
6. hastalık!
Sevgililer günü gecesi nihayet ateşi düştü ama bu sefer de bütün vücudunu kıpkırmızı pıtırcık pıtırcık döküntüler sardı. 6. hastalık olduğuna emin olduk böylece.. Bu arada 6. hastalık için de araştırma yaptım tabii ki:
"Toplumda altıncı hastalık olarak bilinen “Roseola infantum”, herpes ailesinden bir virüsün (herpes tip 6) yol açtığı döküntülü bir çocukluk çağı hastalığı. Ateş nedeniyle hastaneye götürülen bebeklerde sıklıkla teşhis edilen bu hastalık genellikle 6-18 aylar arasında ve özellikle diş çıkarma zamanlarında görülüyor. Vakaların %95’ini 3 yaşından küçük çocuklar oluşturuyor. Anne karnında bebeğe geçen antikorlar ilk 6 ay kadar koruyor. Dört yaşına kadar neredeyse tüm çocuklar hastalığı geçiriyor ve ömür boyu bağışıklık kazanıyor. Dokuz günlük kuluçka süresinden sonra hastalığın ilk belirtisi 40 dereceye varan yüksek ateş. Bu dönemde iştahsızlık ve halsizilik oluyor. Nadiren şikayetler arasında burun akıntısı, boğaz ağrısı, karın ağrısı, kusma ve ishal görülüyor. Ateşli dönem, 3-4 gün sürüyor ve bu sırada yapılan muayenede tanı koydurucu belirgin bir bulgu saptanmıyor. Ateşli dönemin ardından, aniden ateş kayboluyor ve özellikle gövde, boyun ve kollarda soluk kırmızı-pembe renkli döküntüler ortaya çıkıyor. Döküntü gövdeden başlıyor, boyun, kol ve bacaklara yayılıyor. Bu döküntüler 2 gün içerisinde, iz bırakmadan kayboluyor. Kaşıntı yoktur, basmakla solar. Bu bulgular sayesinde hastalığın teşhisi konuluyor. Kesin tanıyı desteklemek için kanda herpes virüsüne karşı oluşan antikorlara bakılabiliyor. Kan tetkiklerinde daha önce tespit edilmeyen yeni herpes antikorların varlığı veya mevcut antikor düzeyinin 4 katına çıkması tanıyıya yardımcı oluyor. Bağışıklık sistemi normal olan çocuklarda, bu hastalık herhangi bir komplikasyona yol açmadan iyileşiyor.Doç.Dr. Ferda Şenel - Bilim ve Teknik Ocak 2007"
İlk gerçek hastalığımızı geçirmiş olduk böylece.. Tabii egzamasını saymazsak.. O da geçecek inşallah.. Onun için de en son dermatologa götürdük ama maalesef farklı birşey söylemedi.. Kefir önerdi.. Kefir bebeğim için iyi bir besin takviyesi olabilirmiş. Bu hafta nasıl geçecek bilemiyorum.. Şimdiden çok yoruldum.. Hayırlısıyla şu üst kesicileri bir çıksa...
3 Şubat 2009 Salı
Kızım Kurdeşen döktü!
Pazartesi doktora gittik. En sonunda cumartesi yedirdiğim kivinin alerji yaptığına kanaat getirdik. Meğer kivi çok alerjen bir meyveymiş, hatta çilekle aynı seviyedelermiş. Ama çok bilinmiyormuş. Nasıl vicdan azabı çektim bilemezsiniz. Ucundan azıcık bile tattırmak için 1 yaşını beklemem gerekirken koca kiviyi bir seferde yedirdim. Kendimi en şaşkoloz anne ilan ettim bu yüzden. Çok şükür ki daha ağır bir durum gelişmedi.
29 Ocak 2009 Perşembe
Issız Adam
27 Ocak 2009 Salı
Pusetimi aldım nihayet..
En sonunda başardım. Dün gidip Maclaren Quest Sport bebek arabamı aldım. Allah'ım o ne rahat arabaymış! Kafamı duvarlara vuruyorum şimdi, neden daha önce almamışım diye.. Daha önce anlatmıştım, uzun süren araştırmalarım ve kötü deneyimlerim olmuştu.. Ama bu sefer tamamdır. Kızım da çok mutlu oldu, ben de.. Babamız bile beğendi. Bu arada aldığım puset pembe-gri olduğu için kafam karışıktı; ileride bir oğlum olursa yeni bir puset mi almam gerekecek diye. Meğer onun da çözümü varmış. 50 liraya komple kılıfı değiştirebiliyormuşuz. Bayıldım bayıldım!!! Ayrıca bir puset daha alırsam birbirine bağlayıp ikiz puset olarak kullanabiliyormuşuz.. Sevindikçe sevindim anlayacağınız.. Artık kızımla rahat rahat gezebiliriz. En büyük derdim çocuk ve pusetle aynı anda taksiye binmeye çalışmaktı. Bütün akşam onun provasını da yaptım, tek elle çocuğu tutup, diğer elim ve tek ayağımla kapayabiliyorum. Açma kısmını daha çalışmam lazım. Savulun alışveriş merkezleri! Kurabiye Perisi geliyor!!!
23 Ocak 2009 Cuma
Bebeğim uyumuyor!
22 Ocak 2009 Perşembe
Lacivert Bebek Hırkası
20 Ocak 2009 Salı
Bebek Arabası Sorunsalı
İnanılmaz manevra kabiliyeti var, tekerlekleri tam İstanbul'un çukurlu caddelerine uygun.. Gel gör ki; çok pahalı... Gerçi 4 yaşına kadar kullanılıyor fakat, arabası olmayan için çin işkencesi. Kapatmak, bagaja sokmak, apartmanlardaki düdük kadar asansöre bindirmek inanın çok zor..
Tek hareketle kapanıp, otomatik olarak açılabiliyor, Maxi Cosi'nin meşhur Cabrio Fix'leri ile de kullanılabiliyordu. Almak için gittiğimizde Eşim kutunun içinden çıkan arka tekerleği görünce paniğe kapıldı. Çok büyük olduklarını söyleyerek beni bu arabadan da bir şekilde vazgeçirdi.. Bu arada Stokke de favorilerim arasındaydı. Ama coşma dedim kendime.. Beğendiklerim arasında en uçuk araba oydu..
Katlanınca gerçekten minicik oluyor, az yer kaplıyor, ana kucağıyla kullanımı harika.. ama tutma yerlerine hiç bir şey asamıyorsunuz, hemen devriliyor.. Ayrıca ana kucağı dışında kendi kılıfıyla kullanımı inanılmaz kullanışsız. Sırtı dimdik ve hiç bir şekilde yatmıyor.. Çocuklar genelde gezinirken uyurlar; bu arabada boyunları öne düşüyor. Ayrıca açıp kaparken 2 elinizi ve de bir ayağınızı kullanıyorsunuz. Yalnız başınıza gezerken taksiye binme durumunda ya çocuğu şoföre verip arabanızı kapayacaksınız, ya da taksi şoförüne bir saat nasıl açılıp kapandığını anlatacaksınız. Kısacası çok büyük bir hata yapmış olduk Zapp almakla..